Dr. Ağırtaş, aşırı sıcakların birçok sağlık sorununa yol açabileceğini belirterek, özellikle 10.00 – 16.00 saatleri arasında dışarı çıkılmaması gerektiğini söyledi.
Özellikle 5 yaşından küçük çocuklar, gebeler, 65 yaş ve üzeri yaşlılar, şeker, kalp-damar, kronik solunum sistemi, karaciğer ve böbrek hastaları, sürekli ilaç kullananlar ve güneş ışınlarına doğrudan maruz kalan sektörlerde çalışan kişilerin daha fazla risk altında olduğunu belirten Dr. Ağırtaş, bu kişilerin dışarı çıkmak zorunda kaldıklarında güneş gözlüğü ve şapka takmaları, bol sıvı almaları gerektiğini ifade etti.
Dr. Ağırtaş, “Uzun süre güneş altında korunmasız kalmamaya, aşırı hareketlerden kaçınmaya, sıvı gıdalar almaya dikkat etmeliyiz. Güneş çarpması ve cilt yanıkları gibi sorunların yanı sıra cilt kanseri riski de artmaktadır. Güneş çarpmasının belirtileri arasında halsizlik, bulantı, kusma, kalp çarpıntısı ve baş ağrısı bulunur. Bu belirtilerle karşılaşıldığında acil servise başvurmak hayati önem taşır. Güneş çarpması, beyin ödemi ve ölüme kadar varan sonuçlar doğurabilir” dedi.
Ayrıca, terleme ile artan sıvı ve mineral kaybını önlemek için her zamankinden daha fazla sıvı tüketilmesi gerektiğini belirten Dr. Ağırtaş, “Her gün en az 2-3 litre sıvı tüketilmeli, kafeinli içecekler yerine süt, taze sıkılmış meyve suyu ve bitki çayları tercih edilmelidir. Vücut direncini artırmak için bol miktarda sebze ve meyve tüketilmelidir. Aşırı soğuk içecekler mide kramplarına neden olabilir, bu nedenle önerilmemektedir. Ayrıca, açıkta satılan yiyeceklerden ve çabuk bozulma riski olan besinlerden kaçınılmalıdır. Hijyen kurallarına özen göstermek, sıcak havalarda gıda güvenliği açısından önemlidir” diye ekledi.